Op. Dr. Hasan YILDIRIM

Erişkin gelişimsel kalça displazisi (Doğuştan kalça çıkığı)

Doğuştan kalça çıkığı tanımı, doğumdan sonra gelişen çıkık ve displazik kalçaları tanımlamakta yetersiz kaldığı için, yerini Gelişimsel kalça displazisi (GKD) tanımına bırakmıştır. GKD kapsüler gevseklige bağlı basit bir kalça instabilitesinden, femur başının asetabulumdan tam cikmasina kadar varan geniş bir hastalık spekturumu olarak tanımlanır. Displazi terimi asetabulum, proksimal femur ve kapsülün defektif olduğu gelişimsel anormalliği tarif eder.

Gelişimsel kalça displazisinin sebebi multifaktöryel olmakla birlikte, ırksal ve kalıtımsal faktörlerin önemi büyüktür. Özellikle ülkemizin de yer aldığı Akdeniz bölgesinde GKD’ye endemik olarak daha sık rastlanmaktadır.

Ülkemizdeki tanı ve tedavi olanaklarının gelişmesine ve sosyoekonomik şartların iyileşmesine rağmen, bu olgular erken yaşta tespit edilememekte, genç erişkin yaşta kalça osteoartriti şeklinde ortopedi uzmanlarının karşısına çıkmaktadır. Bu hastalar için literatürde pelvik ve femoral osteotomiler gibi çeşitli tedavi yöntemleri tanımlanmış olsa da, çoğu hastada ağrısız ve fonksiyonel bir kalça elde edebilmek için total kalça artroplastisi kaçınılmazdır. Son yıllarda artroplasti alanındaki gelişmelerden ötürü tedavi sonuçları oldukça yüz güldürücü hale gelmiştir.

Kalça çıkığındaki klinik bulgular çıkığın derecesi, iyi gelişmiş yalancı asetabulum varlığı ve çıkığın tek veya cift tarafli olup olmamasına göre değişir. Çoğu hastada kalçada ağrı primer semptomdur. Ciddi ekstremite uzunluk farkı, sırt ve bel ağrısı, diz ile ilgili problemler de görülebilir.

Bu hastalar için en önemli ameliyat endikasyonu, gündelik yaşam aktivitelerini bozan ağrı ve fonksiyon kaybıdır. Ağrı kalçadan kaynaklanabileceği gibi dizdeki deformiteden veya omurgadaki hiperlordozdan (egrilikten) da olabilir. Bacak uzunluk farkı olan ve aksayan hastalarda belirgin bir ağrı yoksa, total kalça artroplastisi düşünülmemelidir. Bilateral kalça çıkığı olan birçok olgu aşırı aksamasına rağmen ağrı şikayeti olmadığı için hayatını sürdürebilir.

Pelvik tilt (legen kemiginin egimli durmasi), lumbosakral fleksibilite ve kas zayifliklari ve kisaliklarina bagli olarak aksamanın tam olarak düzelemeyebileceği bilinmelidir.